Çatılmış kaşlar, yumruk olan eller, sıkılmış dişler, kenetlenmiş bir çene, yere vuran ayaklar, güm güm atan bir kalp, kan ter içinde kalmış bir alın, zorlanmış ses telleri, ağrıyan bir karın ve belki de en sonunda yanakları ıslatan göz yaşları… Bu kim? Çocuğum mu? Ben miyim? Annem mi, babam mı? Eşim mi? Tanıdık mı? Yabancı mı? Düşmanım mı? Dostum mu? Bana saldıran mı, yoksa beni koruyan mı?
Her kimse, onu sevme ihtimalim var mı?
ÖFKE konuşuyoruz… Belki de en zorlandığımız bu duygu neden var? Çocuklar neden öfkelenir? Öfkeleri bize ne anlatır? Bu anlarda neye ihtiyaçları vardır? Ebeveynin öfkeye ne sürükler?